Saturday, October 30, 2010

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

Mevlana Celaleddin Rumi

Monday, October 25, 2010

Ruya

Bir ruya gordum
Kum firtinasi var
Hicbirsey goremiyorum
Ruzgar kum tanelerini yuzume capriyor
Tadini agzimda hissedebiliyorum
Ne yana gitsem ayni
Hic bir yere varamiyorum
Bagirmaya calisiyorum
Ama sesim ruzgarda kayboluyor
Ayaklarim col kumlarina batiyor
Sonra bir ses duyuyorum
Icimde bir his
Tarif edemiyorum
Ama kararli adimlarla tek bir yone gidiyorum
Bir cadir
Icinde sen
Deli gulumsemen
Cakmak cakmak gozlerin
“Neden geciktin” diyorsun
Her zamanki gibi dunyaya bosvermis bakislarin
Ruzgarin uguldamasi hala devam ediyor
Ama artik senin sesin kulaklarimda
Dunya yikilsa umrumda olur mu...

Bir ruya gordum
Sen vardin yanimda
Yanibasimda uyuyorsun olanca guzelliginle
Saclarin yuzune dagilmis
Onlari cekiyorum yuzunden
O dudaklar
Yanagindaki yastik izi
Gozlerin kipirdiyor
Ruya goruyorsun
Ne gordugunu dusunuyorum
Ama ne farkeder ki
Ben kendim bile ruyada miyim
Yoksa uyanik miyim farkinda degilim
Saclarini oksuyorum
Doyasiya icime cekiyorum mis kokunu
Sen yanimda uyuduktan sonra
Dunya yikilsa umrumda olur mu?

Bir ruya gordum
Ben yokum icinde
Sadece sen varsin
Sabahtan gulumseyerek uyaniyorsun
Sarki soyluyorsun dusta
Saclarinin kahverengisi ne de yakismis
Alismaya baslamissin yavas yavas
Yorumlari merak ediyorsun
Ne giyecegine karar vermissin dunden
Ama yine vazgectin onlardan
Atiyorsun onlari bir yana
Daha canli bir seyler buluyorsun
Bugun hersey heyecaninla uyumlu olmali
Hizli bir makyaj ve hazirsin
Is yerine yururken sarki soylemeye devam
Iki boyoz aliyorsun peynirle
Havayi icine cekiyorsun basini gokyuzune kaldirip
Kafani indirdiginde kocaman bir buket
Mavi guller, nazar boncuklari, gelin cicekleri
Tam onunde duruyorlar
Birden nefesini tutuyorsun
Yuzunde buyuk bir gulumseme
Cicekleri tutani biliyorsun
Benden baska kim olabilir ki
Sikica sariliyorum sana
“Surpriiiizzz” diyorum
“Delisin deliii” diyorsun her zamanki gibi
Yuzunde o gulumsemeyi gordukten sonra
Dunya yansa umrumda olur mu saniyorsun

Belki yaninda degilim ama
Ruyalarim,
Hayallerim,
Dusuncelerim seninle dolu
Mavi guller olumsuz aski anlatir
Olumsuz askda seni...

Sonsuzluga inanmadigin su dunyada,
Sana sonsuz olan tek sey soyleyebilirim
Sana olan sevgim...

Sunday, October 3, 2010

iki cocuk

Birbirinden binlerce kilometre uzakta
Iki cocuk kalbi
Elleri birbirinin sicakligini ariyor
Hayatlarinde hep bir seyler eksik olmus
En mutlu anlarinda
Iclerine bir bicak saplandiginda
Gozleri doldugunda
Eksigi hissetmisler

hic bir zaman tam olamamislar
siirleri unutmuslar
sarkilari
kendilerinden uzaklasmislar
en mutlu olduklari anlari unutmuslar
belki de hatirlamaya dayanamamislar
baska baska hayatlar yasamislar
baska eller tutmuslar
sarilmislar
sevmisler
ama hep yarim kalmislar
kader demisler belki de
olsaydi yazgimizda boyle olmazdik
ama unutmuslar insanin yazgisini kendisinin belirledigini

bir an
bir dusunce
bir kivilcim kaderin oyunu
bir resim
bir haber
birden aklina gelir
eskiden
siir yazdigin
sarki soyledigin
resim yaptigin
mutluyken
onunlayken

dayanamazsin
yeniden gormeden
onu yeniden duymadan yapamazsin
gorunce anlarsin
icindeki en guzel seyleri cikarmaya calistigini
seni sen yapan seyleri besledigini
icindeki cocugu
icindeki sairi
icindeki delikanliyi
icindeki babayi
icindeki atesi, o yakabilir sadece
baskasi degil
ne kadar denesende kandiramazsin kendini
tek istedigin onunla birlikte olmaktir
sadece onunla olmak
son bir sans
son bir dans

o zaman anlarsin
onu sevmekten hic vazgecmedigini
icine saplanan bicagin sahibini
diger yarini buldugun zaman
eksikligin ne oldugunu bulursun
zaman cocuklari buyutmustur
belki de acilar onlari pisirmistir
o gozler kadar yakmamistir ama hic bir sey
o kadar gercek gelmemistir hic bir ask

birakabilir misin?
cesaret edebilir misin arkani donmeye?
hayat boyu ne olurdu diye dusunebilir misin?
Gidebilir misin yeniden uzaklara?
30 sene sonra hayatini hayal ettiginde
Yaninda gormek istedigin kim diye sorarsa
Ne cevap verirsin hic dusundun mu?

Nefessiz kalmak mi yoksa cicek bahcesine dalmak mi?
Suyun altinda bogulmak mi yoksa yagmurda opusmek mi?
Vucudunun daglanmasi mi yoksa onun dudaklariyla erimek mi?
Ateste yurumek mi yoksa bulutlarin uzerinde yurumek mi?
Sagir olmak mi yoksa Seni seviyorum demesini duymak mi?
Kor olmak mi yoksa deniz gozlerine dalmak mi?
Gitmek mi yoksa kalmak mi?

Hepsine gucun var biliyorum
Bilmedigim sadece, ne istedigin?