Tuesday, December 14, 2010

Dunyanin ucunda

Dunyanin ucunda duruyorum
Hersey farkli gorunuyor buradan
Daha once hic gormedigim yildizlari goruyorum
Daha farkli parliyorlar sanki
Gokteki en parlak yildizsin
Her gece gozlerimin onundesin
Tanidik duygular dolduruyor icimi
Askin bile tadi baska dunyanin ucunda

Gidecek yerim kalmadiginda artik
Seni buldum kollarimda
Yolun sonundayim saniyordum
Meger en basindaymisim daha
Daha once yasadigim hersey
Beni sana getirmis adim adim bilmiyordum

Hic pismanlik duymadim yasadiklarimdan
Ne sevmekten cekindim
Ne de gozyasimdan utandim
Sarildim heyecanina hayatin akisinin
Nehirde surukleniyordum
Hizlandim, yavasladim, yuvarlandim
Bir kere biraktim kendimi akisina dunyanin
Artik duramiyordum
Suyun sesi geliyordu kulaklarima
Dunyanin ucuna gelmistim
Nehir devasa bir selale olmustu
Dusmekten korkarken
Bilinmez karanliga
Seni buldum bir gece vakti
Birden hersey degisti farkinda olamadim
Biraktim kendimi bosluga
Gozlerim kapali
Seni gordum ruyalarimda
Saclarini oruyorsun aynanin onunde
Artik ne dusmek vardi aklimda
Ne de yolun sonu
Kanatlar verdin bana
Suzuluyorum usul usul
Dunyanin ucunda
Tum bakisim degisti
Bilmedigim bir hayatin
Yukseklerden dusme korkusunun yerini
Inanilmaz bir manzara aldi simdi
O kadar yuksek ki
Sular yere dusmeden dagiliyor
Sanki havada asili bir dagdan asagiya dokuluyor sanki sular
Dunyanin ucunda olmak boyle bir sey herhalde

Beklenmeyenin heyecani var simdi icimde
Seninle gecirecegim guzel gunlerin
Hayalleri dansediyor onumde
Simdi seni ariyor gozlerim
Bulacagim seni dunyanin diger ucuna gitmem gerekse bile
Son nefesimde
Son gordugum sey olacak olsan bile

Iyi dinle suyun sesini
Bu bir sonun sesi degil…
Yepyeni bir baslangicin habercisi...

Thursday, November 4, 2010

Kamp Atesi

Yuregimde bir ates ariyorum sevgili dostum,
Budur butun derdim.
Icimi yakacak bir yar olsun,
Beni benden alsin, gotursun
O olayim, cok yoruldum derdimden,
Cok SIKILDIM kendimden...

Kamp atesi gibi...
Dertlerim gibi sinsi gecelerde,
Sevmediklerim gibi soguk ruzgarlar
Enseme doldugunda,
Gecenin hic bitmeyecegini hissettigim,
Sabahin en uzak gorundugu anda,
Icim urperdiginde yansin
Kasvetli gecemde umit isigi olsun

Ben besledikce buyusun istiyorum,
Emek gerekiyor biliyorum ama hazirim
Butun gun odun topladim bu soguk gece icin
Buyudukce buyusun istiyorum bu ates
Bana sogugu unuttursun
O kadar yoruldum ki usumekten
Her usudugumde bu battaniyeye sariliyorum
Atayim battaniyeyi de
Kivrilmis bedenim,
Uyusmus eklemlerim acilsin.

Biraz daha besleyeyim kamp atesimi
Dans edeyim etrafinda,
Ayaklarimin tutmadigi gecelere inat.
Sarki soyleyeyim, titremelerime inat.
Alevler buyudukce buyumeli
Gokyuzune dogru uzandikca ona bakmaliyim
Gozlerimi almali alevler,
Korkarak gozlerimi kapadigim anlara inat.
Mutlulugumu butun dunyaya haykirmak istiyorum,
Karabasanlarda cikmayan sesime inat.
Yuregimde bir kamp atesi istiyorum

Guldu benim aziz dostum
Bu yuzden yaninda bir sevgili
Yureginde bir ates yok
Benimle burada iciyorsun
Yillardir bu degismedi diyor...

Neden guluyor acaba?
Ben bu kadar yaraliyken
Sevdicegim artik kanli bicaklim olmusken
Icim kanarken neden guluyor
Halbuki benim en guvendigim insan
Beni neyle yargiliyor...
Yani benim sucum mu yanliz olmam? diye soruyorum

Neyi ariyorsan onu bulursun dostum, diyor.
Eger alevler ise senin aradigin bulacagin da odur...
Ne demistin?
Gozlerini alacak ki
Yasadigin yeri gormeyeceksin,
Sarkilar soyleyeceksin ki bagira cagira,
Aklinin sesini duymayacaksin,
O kadar cok isinacaksin ki
Dertlerinin soguklugunu hissetmeyeceksin
Bunlari hep buldun dostum
Ama dogru agaci hic bulamadin

Usuyorsun su anda degil mi?
Sen istiyorsun ki hemen yansin bu ates
Hic usumeyesin ki
Cam agaci buluyorsun hemen yaninda
Hemen yaniyor kivilciminla
Besledikce buyuyor ates
Unutuveriyorsun butun dunyayi
Ama hep unutuyorsun cam
Sabaha kadar yanmaz

Mese bul diyorum sana
Ugras biraz yakmak icin, emek et
Saril battaniyene ve bekle
Biraz usursun belki
Belki o kadar da heybetli gorunmuyordur alevleri
Ama sabaha kadar yanar dostum...

Ama bir cift guzel goz, bir cift guzel soz
Aliyor aklini basindan
Sana yetmiyor sicaklik,
Alev alev yansin istiyorsun yuregin
Onu ariyorsun ve
Ne ariyorsan onu bulursun bu hayatta...

Saturday, October 30, 2010

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

Mevlana Celaleddin Rumi

Monday, October 25, 2010

Ruya

Bir ruya gordum
Kum firtinasi var
Hicbirsey goremiyorum
Ruzgar kum tanelerini yuzume capriyor
Tadini agzimda hissedebiliyorum
Ne yana gitsem ayni
Hic bir yere varamiyorum
Bagirmaya calisiyorum
Ama sesim ruzgarda kayboluyor
Ayaklarim col kumlarina batiyor
Sonra bir ses duyuyorum
Icimde bir his
Tarif edemiyorum
Ama kararli adimlarla tek bir yone gidiyorum
Bir cadir
Icinde sen
Deli gulumsemen
Cakmak cakmak gozlerin
“Neden geciktin” diyorsun
Her zamanki gibi dunyaya bosvermis bakislarin
Ruzgarin uguldamasi hala devam ediyor
Ama artik senin sesin kulaklarimda
Dunya yikilsa umrumda olur mu...

Bir ruya gordum
Sen vardin yanimda
Yanibasimda uyuyorsun olanca guzelliginle
Saclarin yuzune dagilmis
Onlari cekiyorum yuzunden
O dudaklar
Yanagindaki yastik izi
Gozlerin kipirdiyor
Ruya goruyorsun
Ne gordugunu dusunuyorum
Ama ne farkeder ki
Ben kendim bile ruyada miyim
Yoksa uyanik miyim farkinda degilim
Saclarini oksuyorum
Doyasiya icime cekiyorum mis kokunu
Sen yanimda uyuduktan sonra
Dunya yikilsa umrumda olur mu?

Bir ruya gordum
Ben yokum icinde
Sadece sen varsin
Sabahtan gulumseyerek uyaniyorsun
Sarki soyluyorsun dusta
Saclarinin kahverengisi ne de yakismis
Alismaya baslamissin yavas yavas
Yorumlari merak ediyorsun
Ne giyecegine karar vermissin dunden
Ama yine vazgectin onlardan
Atiyorsun onlari bir yana
Daha canli bir seyler buluyorsun
Bugun hersey heyecaninla uyumlu olmali
Hizli bir makyaj ve hazirsin
Is yerine yururken sarki soylemeye devam
Iki boyoz aliyorsun peynirle
Havayi icine cekiyorsun basini gokyuzune kaldirip
Kafani indirdiginde kocaman bir buket
Mavi guller, nazar boncuklari, gelin cicekleri
Tam onunde duruyorlar
Birden nefesini tutuyorsun
Yuzunde buyuk bir gulumseme
Cicekleri tutani biliyorsun
Benden baska kim olabilir ki
Sikica sariliyorum sana
“Surpriiiizzz” diyorum
“Delisin deliii” diyorsun her zamanki gibi
Yuzunde o gulumsemeyi gordukten sonra
Dunya yansa umrumda olur mu saniyorsun

Belki yaninda degilim ama
Ruyalarim,
Hayallerim,
Dusuncelerim seninle dolu
Mavi guller olumsuz aski anlatir
Olumsuz askda seni...

Sonsuzluga inanmadigin su dunyada,
Sana sonsuz olan tek sey soyleyebilirim
Sana olan sevgim...

Sunday, October 3, 2010

iki cocuk

Birbirinden binlerce kilometre uzakta
Iki cocuk kalbi
Elleri birbirinin sicakligini ariyor
Hayatlarinde hep bir seyler eksik olmus
En mutlu anlarinda
Iclerine bir bicak saplandiginda
Gozleri doldugunda
Eksigi hissetmisler

hic bir zaman tam olamamislar
siirleri unutmuslar
sarkilari
kendilerinden uzaklasmislar
en mutlu olduklari anlari unutmuslar
belki de hatirlamaya dayanamamislar
baska baska hayatlar yasamislar
baska eller tutmuslar
sarilmislar
sevmisler
ama hep yarim kalmislar
kader demisler belki de
olsaydi yazgimizda boyle olmazdik
ama unutmuslar insanin yazgisini kendisinin belirledigini

bir an
bir dusunce
bir kivilcim kaderin oyunu
bir resim
bir haber
birden aklina gelir
eskiden
siir yazdigin
sarki soyledigin
resim yaptigin
mutluyken
onunlayken

dayanamazsin
yeniden gormeden
onu yeniden duymadan yapamazsin
gorunce anlarsin
icindeki en guzel seyleri cikarmaya calistigini
seni sen yapan seyleri besledigini
icindeki cocugu
icindeki sairi
icindeki delikanliyi
icindeki babayi
icindeki atesi, o yakabilir sadece
baskasi degil
ne kadar denesende kandiramazsin kendini
tek istedigin onunla birlikte olmaktir
sadece onunla olmak
son bir sans
son bir dans

o zaman anlarsin
onu sevmekten hic vazgecmedigini
icine saplanan bicagin sahibini
diger yarini buldugun zaman
eksikligin ne oldugunu bulursun
zaman cocuklari buyutmustur
belki de acilar onlari pisirmistir
o gozler kadar yakmamistir ama hic bir sey
o kadar gercek gelmemistir hic bir ask

birakabilir misin?
cesaret edebilir misin arkani donmeye?
hayat boyu ne olurdu diye dusunebilir misin?
Gidebilir misin yeniden uzaklara?
30 sene sonra hayatini hayal ettiginde
Yaninda gormek istedigin kim diye sorarsa
Ne cevap verirsin hic dusundun mu?

Nefessiz kalmak mi yoksa cicek bahcesine dalmak mi?
Suyun altinda bogulmak mi yoksa yagmurda opusmek mi?
Vucudunun daglanmasi mi yoksa onun dudaklariyla erimek mi?
Ateste yurumek mi yoksa bulutlarin uzerinde yurumek mi?
Sagir olmak mi yoksa Seni seviyorum demesini duymak mi?
Kor olmak mi yoksa deniz gozlerine dalmak mi?
Gitmek mi yoksa kalmak mi?

Hepsine gucun var biliyorum
Bilmedigim sadece, ne istedigin?

Saturday, August 28, 2010

mavi gul


ebedi ask demektir mavi guller
yoldan gecerken begenilip alinan
veya her kadina alinan bir sey degildir
sadece bir kadina alinir bir hayatta


bir kadin gelir
sislerin ardindan cikar
hic beklemediginiz bir anda
dunyanizin yorungesini degistirir
herseye farkli bir acidan bakarsiniz


bir kadin gelir
sokup aliverir icinizdeki acilari
onun oldugu yerde artik
acilara yer yoktur
o vardir sadece


baskasinin olmasina musade etmez
kalbiniz ne kadar buyuk olursa olsun
o doldururverdi mi kalbinizi
baskasina yer kalmaz
diger kadinlara gunaydin derken
ilgilenmediginizi farkedersiniz
nasil olabilir ki dersiniz
icimden bakmak bile gelmiyor kimseye
ta ki o gun onu gorene kadar icinizi kemirir
sonra bir bakis
bir gulus
saclarin arasinda bakan hinzir gozler
aslinda ne kadar kolay oldugunu gosterir gibi
bakar taaa icinizin derinliklerine


mavi gul bir kadina alinir
cam bir vazoya konmali
icine nazar boncuklari doldurulmali
mavi gule yakisan tek cicekle
beyaz kucuk kucuk gelin cicekleriyle bezenmeli
goncalari olmali
en mavileri
icinde mutlaka bir siir olmali
ebedi askin o oldugu soylenmeli


yillar boyunca gormesen onu
uzak kalsa senden
baska kadinlarin kucaklarinda uyusan bile
baska tenlere dokunsan bile
hic bir ten
hic bir koku
sana o heyecani vermez artik
hep birseyler eksiktir
adini koyamazsin cogu zaman
ne oldugun bilemezsin
ama o'dur aklinin bir kosesinde sakli kalan
gitmemistir kalbinden sesi
opusleri kalmistir en derininde yureginin
sarilmazsin kimseye bir daha o kadar siki
hala her sevgilinin boynunda dolasirken
onu aldattigini hissedersin


bir gun karsinda yururken gorursun onu
yaninda bir baska kadin
onun yaninda bir baska adam
zaman yavaslasa keske dersin
gozleriniz bulustugunda
ne o duyuyordur yanindakinin sesini
ne sen hissediyorsun koluna girmis kolu
mavi guller gelir aklina
atesli opusmeler gelir
kokusu sarar tum bedenini bir anda
boynundan asagi akan ter damlasini izledigini hatirlarsin
ve yanindan gecer gider


onu gordugun zaman anlarsin
hayatinda neyin eksik oldugunu
kafandan silmissin belki
ama kalbinden silememissin
sokup atabilseydin zaten
mavi gullere bogdugun kadini
gullerin kadinini
ebedi ask olmazdi o'nun adi

Ahmet Altan'dan...

Birden özleyiveriyorsunuz... Çoktan unuttuğunuzu sandığınız ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.

Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü, siz çarşaflarınızın arasında, bütün tehlikelerden uzak, güvenle yattığınızı sandığınız bir anda, usulca ruhunuza sokulup, sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri birer birer ateşleyiveriyor. İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz. Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak, ona dokunmak, onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...

Özlemek, o yakıcı istek, bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor. Özlediğiniz ise çok uzaklarda... Yanında olmasını istediğiniz halde yanınızda olmayan bir tek kişi, yanınıza bile yaklaşmadan, hatta onu özlediğinizden ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan, bütün hayatı, bütün görüntüleri eritip başka kılıklara sokuyor...

Thursday, August 26, 2010

Seni Ozleyeli

seni özleyeli 23 gün oldu
içimde kocaman bir saat var
akrep yelkovanın peşinde
yelkovan 12 olma işinde
bense senin olmak düşünde
akşam olsa
gün geçse
kavuşsak birbirimize
eritsek bu özlemi bedenlerimizde
sonra kum saatine dönüşsek
zaman bir sana
bir bana aksa
durmasa zaman
biz dursak bile
eritsek bu özlemi bedenlerimizde
sonra da nemli bir sabaha uyansak
yeni güne....

seni özleyeli tam 23 gün oldu...
seni bilmeyeli, tam 38 yıl
seni isteyeli koca bir ömür....

Ezber bozan

Monday, August 23, 2010

Korku

Neden korkar insan en cok
Hastaliktan mi?
Olumden mi?
Yoksa yanlizliktan mi?
Peki ben neden korkuyorum?
Benim hislerim hicbirisi degil…
O kadar karisik ki kafam
Anlasilmaktan korkuyorum
Sevilmekten
Onu kalbimin derinliklerinden hissetmekten
Ona simsiki sarildigimda
Boynunun, saclarinin kokusunu icime cektigimde
Beni saran kollarini hissettigimde
Kulagimdaki dudaklar “seni seviyorum” dediginde
Biliyorum bir damla yas inecek yanagimdan asagiya…
Cok uzun zamandir hissetmedigim
O tanimadik
O bilinmedik
Herseferinde insana yasamin anlamini hissettiren
O duygu…
Ask mi?
Mutluluk mu?
Korku mu?

Kim suclayabilir ki seni korktugun icin?
En cok sevdigin zaman en cok uzulmussun
En cok kapildiginda en cok kirilmissin
En guvendigin seni en cok yipratan olmusken bu hayatta
Nasil olur da bir daha guvenebilirsin

Kim seni suclayabilir ki guvenli bir liman aradigin icin?
Kim istemezki sonsuz sevilmeyi?
Cok kapilmadan
Sevgilinin ilgisi
Senin icindeki solmaya yuz tutmus cicekleri yesertirken
Kim sana korkak diyebilir

Kim vardi yaninda bir dusun?
Dizlerinin uzerine coktugunde
Telesekreter basinda sarabini icerken
Kim sana omuz verdi
Ah benim ezber bozanim
Ne de guzel en guvenli yerimde otururken
Nerden cikageldin de o misralari yazdin
Simdi tum hucrelerim seni cagiriyor, ben degil
Icimde her nokta seni dusunuyor
Seni ariyor
Collerdeyim ama su aramiyorum
Unuttum bile suyu yemegi
Gozlerin var aklimda
Gulusun
Saclarin

Gozlerinin kivilcimi
Koca bir cam misali yakiyor beni
Yanip kul olacagim…
Hic beklemiyordum boyle olmasini
Belki de bu yuzden farkli…
Yaniyorum icin icin…
Ama uzulme…
Ben bir serce degilim guzelim…
Ben ask adamiyim
Ben Zumrudu Anka kusuyum…

Senin gozlerindir suclu olan ben degil…
Senin dudaklarindir beni gafil avlayan…
Senin misralarindir icime isleyen…
Sebebimsin yavrum yanmaya…
Hic bosuna dusunme…
Sen coktan benim oldun duslerimde
Ve hep oyle kalacaksin
Ne kadar uzak olsanda…
Goreceksin kullerimden dogusumu…

Korkum
Beni birakman degil deniz gozlum…
Beni sevmen…

Saturday, August 21, 2010

Yagmur

Yagmur sesiyle uyandim
kucuk yildirim sesleri geliyordu arada
onlar degildi beni uyandiran
yagmurun yogunluguydu
kapali pencerelerden bile iceri sizan o ses

pencereye dogru yurudum
kimse yok sokaklarda...
sabaha karsi, olmamasi da normal
mersin yagmura teslim olmus
aklima yapilacak tek sey geldi
seker degilim ki dedim
ne olacak

suyu isitan dugmeye bastim
uzerime en rahat kiyafetlerimi giydim
kafamda bir sapka
attim kendimi sokaga

yanlizca ben varim sokakta
yuzumu kaldiriyorum gokyuzune
gozlerim kapali sadece yagmuru dinliyorum
o derinlerden gelen gokgurultusunun arkasinda
inanilmaz kus sesleri
yanliz degilmisim demek ki
yuzumde hafif bir gulumseme beliriyor
hadi onlar mecburda disaridalar
yine de tek deli sensin diye geciriyorum icimden

yurumeye basliyorum
deniz kenarina kadar olan kisa yolu gecip
o meshur sahil yoluna atiyorum kendimi
deniz havaya gore sakin
biraz daha zorlasama sartlari denize atlicam ama
cilginlik ile delilik arasindaki ince cizginin
kayboldugum noktada vazgecip
yurumeye devam ediyorum

cocukken annem cikarirmis beni yagmurda dolasmaya
ikimizde kapsonlarimizi takarmisiz kabanlarimizin
ve annemin elinden tutup yagmura dogru kosarmisim
ta ki kapsonum cikana kadar
cikinca da bir ciglik atip kahkahayi basarmisim
ne kadar da guzel anlatiyorum benim canim
anlatirken gozleri doluyor
artik gidemiyoruz oglumla yagmurda kosturmaya diyor
o gunleri cok ozledigi belli

o gunlerin ozlemiyle cikiyorum sokaga
beni yeniden cocukluk gunlerime gotursun diye
kosmuyorum ama yuruyorum uzun uzun
ilik yagmurun altinda
zaman zaman hizlaniyor yagmur
bazen yavasliyor
hic durmasin istiyorum
iliklerime kadar islandim coktan
usumuyorum bile
her damla yuzume vururken
icime dogru akarken
bir gunahi alip gotuyor belki
bir hatayi
bir yanlisi
bir sikintiyi
bir kotu aniyi
bir kizginligi
icimde bana ait aci tadi olan ne varsa herseyi

yavas yavas rahatliyorum
insanin verdigi en buyuk mucadele
kendisiyle verdigidir
hayatin onu itekledigi yol ile
gitmek istedigi yol arasinda kalmis bir insan
bir cok zor secimi yapmis demektir
hayatta kalmis ama
cogu zaman mutlu olmamistir
kendi kendimle yuzlesiyorum
herseyi yuzeye cikariyorum
ve tekrar gokyuzune bakiyorum
hizlan yagmur
hizlan
aksin uzerimden butun aci tadlar
sadece sen ol uzerimde artik

uzeri ortulmus asklarimi cikariyorum
hepsini yikiyorum bu yagmurda
kotu anilarin hepsi akip gidiyor
beni sikan hersey gevsiyor
her yeni gune daha temkinli baslamami saglayan hatalarim
seviyorum onlari da ama
ayrilma zamani artik

gurle gokyuzu
daha guclu gurle
korksun senden zirhimin arkasina gizlenmis korkularim
ciksinlar yerlerinden
yatagimin altina gizlenmis canavarlar
bogulsunlar artik

donus yolunda ayaklarimdan gelen sesleri dinliyorum
ayakkabilarima dolmus suyun icinde yuzuyorum sanki
artik yurumuyorum
o kadar hafifim ki
hafifce havalanmis gibiyim
ah annem keske sende olsaydin yanimda
keske sende yorgunlugunu
dus kirikliklarini
sancilarini
acilarini atabilseydin bir parca da olsa

cocukluk arkadasim
yagmur
ne cok ozlemisim seni
ne cok ihtiyacim varmis sana
ne cok ihtiyacim varmis icimi gormeye yeniden
kurtarmaya beni
uzerime yigilmis bir suru yikintinin altindan

artik yuzume vurmuyor damlalar
icime akiyorlar
disimdaki tum kabuklarimi
tum zirhimi cikardim
artik her damla islandigimi degil
ne kadar sansli oldugumu hatirlatiyor
bitti artik kotu gunlerim
kalktim altindan hepsinin
artik yeni umitlerim
yeni hayallerim var
daha gidecek cok yolum var
asik olacagim
sevecegim
uzulecegim belki de ama
biliyorum ki dostum yagmur hep burada
beni bekliyor olacak

banyonun penceresini aciyorum
yagmur sesi iceri doluyor
bir mum yakiyorum tombul ve mavi
uzun zamandir kullandigim icin ortasina dogru cokmus
kenarlarinda deniz kabuklari var
icerisi buhar doluyor
isigin cizgileri bir spot isikmis gibi belirginlesiyor
alevi dalgalandikca
deniz kabuklari suyun uzerinde yuzuyor gibi duruyor
giriyorum dusun altina
sadece yagmur, buhar ve mum isigiyla
kaslarim biraz daha gevsiyor...
sabahin ilk isiklarini goruyorum pencereden
ve bir kac saatligine de olsa
hayatimin en guzel uykusunu uyuyorum...

Friday, August 20, 2010

Eve gidebilmek...

boyle gunlerde eve gitmeli insan
suclu olmadigi bir seyden hayati karardigi zaman
boyle gunlerde ofiste kalmamali insan
eve gitmeli
gidecek cesareti bulmali
evine gidip kendiyle yuzlesebilmeli

benim hayatim karamis durumda
hemde suclu olmadigim birsey yuzunden
peki sonuc...
hayatimin firsatlari
neden hepiniz cikmaz ayin carsambasi olan bugunleri sectiniz
peki bir daha gelir misniz
su anda evde degiliz yada telefonunuza cevap veremiyoruz
ama sanirim bi daha ne gelir nede arasiniz

benimse eve gidecek cesaretim yok
cunku evde kendimle basbasa kalicam
sadece dusunucem
dusunucem
nereye gider benim hayatim diye
nerelere gidebilecegini gormekten korkuyorum
babamin yaptigi hatalari yapmicam !
babamdan daa ileriye gidicem !
diyen adamdan eser yok suanda

eve gidemiyorum
ofisteyim
islerimi yapiyorum
aslinda yarin yapabilecegim islerimi yapiyorum
kafam dagilmiyor ama
yine dusnuyorum

peki sence neselenmem gereken su anda
neden en damar cd mi koydum
neden neseli biseyler dinlemiyorum
ben geri zekali miyim
sanirim evet
foolish games caliyor
olmayan askim canlaniyor gozumde
bir imge sadece
ozlemlerimi icinde barindiran kadin
bu kadinin ne zaman yuzu olacak diye merak ediyorum

ozlemlerimi her kadinda yasmaya calisiyorum herhalde
az once de can dundar in bir yazisini okudum
aska asik insan , insana degil diyor
terbiyesiz herif
terbiyesiz ya kendisi ondan boyle diyor
yoksa benim canimi yakmak icin degildir

di mi?

peki ask hayatimin bu konuyla ne ilgisi var
gecen yillarimi hatirliyorum
ve su anda farkediyorum ki insan her anini
hayatimin en sikintili zamanlariydi diyor
ama hayat sana beterin beterini gosteriyor
biz nelerini gorduk bunlar cerez diyecekken
agzina tikiliyor laf
sesin cikmiyor
ya da en azindan benim su anda cikmiyor

hatirliyorum da
hayatimin en sikintili donemini gecirdigimi sandigim gunlerde
eski bi arkadasim girmisti hayatima
nerden bilebilirdim ki
o zamana kadar kimseyi sevmedigim kadar sevecegimi
ama oldu iste
ve ben ona tutuldugumu hissettikten sonraki donemde
hicbir sikintimi hatirlamiyorum
iste bu yuzden aska asigim ben

ask benim ayaklarimi yerden kesmeli
ask bana biseyler yazdirmali
hemde yazarken parmakalarimi
klavyenin uzerinde dans eder gibi gormeliyim
ve ne kadra hizli yazarsam yazayim dusuncelerime yetisememeliyim
ask beni alip goturmeli baska masaya
aska beni baska odalarda yazilar yazdirmali
sanki su anda ofiste degilim
mersindeyim evimdeyim
akdenize bakarak yaziyorum demeliyim
ask icimde oyle atesler yakmaliki
herkes bunu gozlerimde gorebilmeli
ask benim uzerime oyle sular dokmeli ki
tum hayatimidan bir anda zipkin gibi uynmaliyim
hani civi gibi derler ya oyle

ama ask beni bulmali.....
herseyden onemli bu
ben ne kadar israr etsemde ask olmuyor\
sadece bi kac ozlemimi tatmin ettigim
deneme tahtalari oluyorlar hayatimda

sikildim neler yapmaliyim bilmiyorum
ama eve gidemiyorum
stajerim yuzumdeki ifadeyi farkettiginde
eve gitsene dedi
gitmek istemiyorum dedigimde
arkadaslarinla cik dedi
guldum
benim ne kadar arkadasim oldugu geldi aklima
o kadar cok ki
ve herkes kendi sikintisiyla o kadar mesgul ki

icimi dokmeliyim
yazlikta kalirken sinirlendigim zaman
saatlerce havuzun trampleninde atlayislar yapardim
en cok korktugum hareketleri o kadar kolay yapardim ki
sinirim gectiinde ise gozlerim kancanagina donmus olurdu
simdi hatirliyorum
herhalde o zaman da
en sikintili gunlerimi yasadigimi dusunuyordum

su anda da en sikintili gunlerimi yasadigimi dusunuyorum
daha kotusunu gosterir mi dersin hayat

evet herkes boyle gunlerde eve idebilmlei isinden
ama en hala ofisteyim
yemek soyledim
paketci cocuk geldi
cok bahsis verdim bari aramizdan birisi mutlu olsun diye

yemegimi yiyim bari.....

Bugun ofisi arayip hastayim mi desem?

insan birde boyle gunlerde kaytarmali isten
yagmurdan goz gozu gormezken izmirde
sen sabahin o kor vaktinde kalkmalisin
sebep ise gitmek sadece

yatakta biraktigin sicak yerin ozlemini duymaya
henuz kalkmadan baslarsin yataktan
sana sarilan kollar acilir
buz gibi suyla yuzunu yikamaya cesaret edemediginden
sadece gozlerine biraz su serper ve hemen kurulanirsin

disari bakarsin
yagmura
ise gitmemek icin bin tane bahne gecer aklindan
ama nafile bilirsin gideceksin
cunku kaytarma hakkini gunesli bir gunde kullandin

elinde kocaman bir kap sicak cikolata olmasini hayal edersin
belki sicak cikolata hic olmamistir evinde
ama hayal etmenin siniri yoktur
bir de seninle ayni battaniyeye sarilmis sevgilin
dedim ya hayallerin siniri yoktur

cikolatayi bitirip yataginiza gidersiniz
yorganin altinda en az bi saat konusursunuz
disarda yagmur sanki biseyler anlatmak istermis gibi
sesini yukseltir ara ara
ama siz kendinizi
kaytarmanin buyulu havasina coktan kaptirmissinizdir

is arkadaslariniz acaba nasil ise gidiyor diye dusunup gulersiniz
sevgilin ......... taksi dolmus beklerken kesin sucuk gibi olmustur dediginde
sen ......... de kesin otobusle sulari yara yara
denizleri asa asa gelmistir dersin
merdivenlerin selaleye donusmesi
arabalarin sicrattiklari sularin
jilet gibi pantolonlardaki kahredici izleri
otobusler icerisindeki hamsi konserve modeli sikisiklik
indiginiz anda bileklerinize kadar suya batma ihtimali
sizin icin sadece birer gulmece halini almistir

bir sure sonra
ne kadar sansli oldugunuz anlarsiniz
cunku boyle yagmurlu
boyle islak bir gunde
kaytarmanin zevkini paylasabileceginiz
sevgiliniz yaninizda
sizi isitmak
veya isinmak
yada sadece sevgisinden size sikica sarilmis
yuzunuzde genis bir gulumseme ile sizde sikica sarilirsiniz
bir sure sonra uykuya dalan bu insanlar
kendilerini yenileyecek bir gunluk kaytarmanin zevkini bilirler

siz bunlardan bir degilseniz bile
hayal etmenin siniri yoktur
ama
once iyice kurulanin
sonra oturun masaniza
iyi calismalar

Pazartesi Sabahi

piril piril bir gunes ve bulutsuz bir gokyuzu inanilmaz canli gorunen renkler
kafani sicak odanin penceresinden
cikarmadigin surece hic bir problemin yok
sanki bahardan calinmis bir manzara
deniz oylesine sakin ki
insani kendine cekiyor

boyle bir gunde kaytarmali insan
boyle bir gunde ise gitmemeli
boyle bir gunde denizin kiyisina inmeli elinde bir avuc cekirdekle
boyle bir gunde masani ve tum o yigilmis isleri sensiz birakmalisin

ne olabilirki boyle guzel bir gunde
canini en cok yakacak olan sey citledigin cekirdeklerin tuzu olacak
birak isler beklesin
boyle bir gunde isten kaytarmadiktan sonra
insan ne zaman anlar ki insan oldugunu

yaninda sevgilin olmali
onun soguk ellerini avuclarinin icine almalisin
ve yan gozle cekirdege bakmalisiniz
bir gulumseme ani ve o sicak ortamdan kurtulan
birer el usuyerek cekirdek yemeli
biraz da usumelisin ki yanindakine sokulasin

boyle bir gunde sevgiline surpriz yapmalisin
is icin hazirlanmalisin en guzel kiyafetini giymelisin
ve sevgilini uyandirmalisin
- Nasil gorunuyorum ? , diye
o tatli gulumsemeyi gordugun zaman yanina uzanmalisin
ona sarilip onun isten daha degerli oldugunu fisildamalisin kulagina
hatta herseyden degerli oldugunu

bahardan calinmis goruntusuyle boyle soguk bir gunde
bahari dusunmelisin
bahari getirmelisin
bir gelincik tarlasi hayal etmelisin
sevgiline gelincik ciceklerinden tac yaptigini hayal etmelisin
yanaklarindaki allik gelincik kivamina geldiginde kalkmalisin

boyle guzel bir gunde en kotu ne olabilir ki
en kotu iste olabilirsin
eger isteysen
en azindan bunlari yaptigini hayal etmelisin
gunaydin
iyi haftalar
iyi calismalar