Saturday, August 21, 2010

Yagmur

Yagmur sesiyle uyandim
kucuk yildirim sesleri geliyordu arada
onlar degildi beni uyandiran
yagmurun yogunluguydu
kapali pencerelerden bile iceri sizan o ses

pencereye dogru yurudum
kimse yok sokaklarda...
sabaha karsi, olmamasi da normal
mersin yagmura teslim olmus
aklima yapilacak tek sey geldi
seker degilim ki dedim
ne olacak

suyu isitan dugmeye bastim
uzerime en rahat kiyafetlerimi giydim
kafamda bir sapka
attim kendimi sokaga

yanlizca ben varim sokakta
yuzumu kaldiriyorum gokyuzune
gozlerim kapali sadece yagmuru dinliyorum
o derinlerden gelen gokgurultusunun arkasinda
inanilmaz kus sesleri
yanliz degilmisim demek ki
yuzumde hafif bir gulumseme beliriyor
hadi onlar mecburda disaridalar
yine de tek deli sensin diye geciriyorum icimden

yurumeye basliyorum
deniz kenarina kadar olan kisa yolu gecip
o meshur sahil yoluna atiyorum kendimi
deniz havaya gore sakin
biraz daha zorlasama sartlari denize atlicam ama
cilginlik ile delilik arasindaki ince cizginin
kayboldugum noktada vazgecip
yurumeye devam ediyorum

cocukken annem cikarirmis beni yagmurda dolasmaya
ikimizde kapsonlarimizi takarmisiz kabanlarimizin
ve annemin elinden tutup yagmura dogru kosarmisim
ta ki kapsonum cikana kadar
cikinca da bir ciglik atip kahkahayi basarmisim
ne kadar da guzel anlatiyorum benim canim
anlatirken gozleri doluyor
artik gidemiyoruz oglumla yagmurda kosturmaya diyor
o gunleri cok ozledigi belli

o gunlerin ozlemiyle cikiyorum sokaga
beni yeniden cocukluk gunlerime gotursun diye
kosmuyorum ama yuruyorum uzun uzun
ilik yagmurun altinda
zaman zaman hizlaniyor yagmur
bazen yavasliyor
hic durmasin istiyorum
iliklerime kadar islandim coktan
usumuyorum bile
her damla yuzume vururken
icime dogru akarken
bir gunahi alip gotuyor belki
bir hatayi
bir yanlisi
bir sikintiyi
bir kotu aniyi
bir kizginligi
icimde bana ait aci tadi olan ne varsa herseyi

yavas yavas rahatliyorum
insanin verdigi en buyuk mucadele
kendisiyle verdigidir
hayatin onu itekledigi yol ile
gitmek istedigi yol arasinda kalmis bir insan
bir cok zor secimi yapmis demektir
hayatta kalmis ama
cogu zaman mutlu olmamistir
kendi kendimle yuzlesiyorum
herseyi yuzeye cikariyorum
ve tekrar gokyuzune bakiyorum
hizlan yagmur
hizlan
aksin uzerimden butun aci tadlar
sadece sen ol uzerimde artik

uzeri ortulmus asklarimi cikariyorum
hepsini yikiyorum bu yagmurda
kotu anilarin hepsi akip gidiyor
beni sikan hersey gevsiyor
her yeni gune daha temkinli baslamami saglayan hatalarim
seviyorum onlari da ama
ayrilma zamani artik

gurle gokyuzu
daha guclu gurle
korksun senden zirhimin arkasina gizlenmis korkularim
ciksinlar yerlerinden
yatagimin altina gizlenmis canavarlar
bogulsunlar artik

donus yolunda ayaklarimdan gelen sesleri dinliyorum
ayakkabilarima dolmus suyun icinde yuzuyorum sanki
artik yurumuyorum
o kadar hafifim ki
hafifce havalanmis gibiyim
ah annem keske sende olsaydin yanimda
keske sende yorgunlugunu
dus kirikliklarini
sancilarini
acilarini atabilseydin bir parca da olsa

cocukluk arkadasim
yagmur
ne cok ozlemisim seni
ne cok ihtiyacim varmis sana
ne cok ihtiyacim varmis icimi gormeye yeniden
kurtarmaya beni
uzerime yigilmis bir suru yikintinin altindan

artik yuzume vurmuyor damlalar
icime akiyorlar
disimdaki tum kabuklarimi
tum zirhimi cikardim
artik her damla islandigimi degil
ne kadar sansli oldugumu hatirlatiyor
bitti artik kotu gunlerim
kalktim altindan hepsinin
artik yeni umitlerim
yeni hayallerim var
daha gidecek cok yolum var
asik olacagim
sevecegim
uzulecegim belki de ama
biliyorum ki dostum yagmur hep burada
beni bekliyor olacak

banyonun penceresini aciyorum
yagmur sesi iceri doluyor
bir mum yakiyorum tombul ve mavi
uzun zamandir kullandigim icin ortasina dogru cokmus
kenarlarinda deniz kabuklari var
icerisi buhar doluyor
isigin cizgileri bir spot isikmis gibi belirginlesiyor
alevi dalgalandikca
deniz kabuklari suyun uzerinde yuzuyor gibi duruyor
giriyorum dusun altina
sadece yagmur, buhar ve mum isigiyla
kaslarim biraz daha gevsiyor...
sabahin ilk isiklarini goruyorum pencereden
ve bir kac saatligine de olsa
hayatimin en guzel uykusunu uyuyorum...

No comments:

Post a Comment