Friday, August 20, 2010

Bugun ofisi arayip hastayim mi desem?

insan birde boyle gunlerde kaytarmali isten
yagmurdan goz gozu gormezken izmirde
sen sabahin o kor vaktinde kalkmalisin
sebep ise gitmek sadece

yatakta biraktigin sicak yerin ozlemini duymaya
henuz kalkmadan baslarsin yataktan
sana sarilan kollar acilir
buz gibi suyla yuzunu yikamaya cesaret edemediginden
sadece gozlerine biraz su serper ve hemen kurulanirsin

disari bakarsin
yagmura
ise gitmemek icin bin tane bahne gecer aklindan
ama nafile bilirsin gideceksin
cunku kaytarma hakkini gunesli bir gunde kullandin

elinde kocaman bir kap sicak cikolata olmasini hayal edersin
belki sicak cikolata hic olmamistir evinde
ama hayal etmenin siniri yoktur
bir de seninle ayni battaniyeye sarilmis sevgilin
dedim ya hayallerin siniri yoktur

cikolatayi bitirip yataginiza gidersiniz
yorganin altinda en az bi saat konusursunuz
disarda yagmur sanki biseyler anlatmak istermis gibi
sesini yukseltir ara ara
ama siz kendinizi
kaytarmanin buyulu havasina coktan kaptirmissinizdir

is arkadaslariniz acaba nasil ise gidiyor diye dusunup gulersiniz
sevgilin ......... taksi dolmus beklerken kesin sucuk gibi olmustur dediginde
sen ......... de kesin otobusle sulari yara yara
denizleri asa asa gelmistir dersin
merdivenlerin selaleye donusmesi
arabalarin sicrattiklari sularin
jilet gibi pantolonlardaki kahredici izleri
otobusler icerisindeki hamsi konserve modeli sikisiklik
indiginiz anda bileklerinize kadar suya batma ihtimali
sizin icin sadece birer gulmece halini almistir

bir sure sonra
ne kadar sansli oldugunuz anlarsiniz
cunku boyle yagmurlu
boyle islak bir gunde
kaytarmanin zevkini paylasabileceginiz
sevgiliniz yaninizda
sizi isitmak
veya isinmak
yada sadece sevgisinden size sikica sarilmis
yuzunuzde genis bir gulumseme ile sizde sikica sarilirsiniz
bir sure sonra uykuya dalan bu insanlar
kendilerini yenileyecek bir gunluk kaytarmanin zevkini bilirler

siz bunlardan bir degilseniz bile
hayal etmenin siniri yoktur
ama
once iyice kurulanin
sonra oturun masaniza
iyi calismalar

No comments:

Post a Comment